Sosyal Medya'da Karamsar Olmak
Herkesin malumudur, facebook artık
hayatımızda, kabul etmek gerekiyor, saygı duyurak ve mark abimize selam ederek
başlarsak, her karamsar gibi bende böyle ortamları pek merak etmem ve içine
girmem diyordum, bir gün kendini sosyal medya misyoneri sanan hocamızın herkes
ödevlerini facebook üzerinden yapacak ve oradan benim profilime yollayacak
demesiyle herşey değişti .İsteksizce kayıt oldum, Ücretsizdir ve her zaman ücretsiz kalacaktır. sözüyle mutlu oldum, mavi
bir okyanusa girmiş gibi oldum, henüz sayfam bomboştu ve hiç arkadaşım yoktu,
bu öyle bir his ki kendinizi sözde sosyalleşmeye mecbur zannediyorsunuz, üye
olduktan 3 saniye sonra bu kişileri tanıyor olabilirsiniz diye 3 5 kişiyi bana
göstermeye başladı, mahallede kavga ettiğim, aynı sırayı çizdiğim, lisede kavga
ettiklerimi görmek beni mutlu etti, bu mutluluk kısa sürdü, mahallemizin orta
yaşlı amcaları, veletleri ve esnafıyla karşılaşınca moralim biraz düştü fakat
son bombayı görmemiştim, milletin profil resimleriyle dalga geçerken bir anda
lisedeki platonik aşkımın adını gördüm hemde terbiyesiz bir ifade ile bu
kişileri tanıyor olabilirsiniz gördüm, erol köse görmüş seda sayan gibi oldum,
ilk önce şaşırdım sonra dondum sonra sinirlendim, platonik sandığım, kimsenin
bilmez dediği aşkımı facebook biliyordu, tanıma ihtimalimi bilmişti, bu
durumdan hemen kurtuldum, profili gezinmeye, resimlerine bakmaya başladım,
lisede güzel olan kız liseden sonra gelişen pokemonlar gibi farklı bir imaja
bürünmüştü, acayip acayip pozlar vermiş, avm'lerin tuvaletlerindeki aynlarda
fotograf çekmişti, çok güldüm bu duruma, ayrıca beğendiği grupları görünce
keyfim yerine gelmişti.yaklaşık 4 saatimi
milletin profiline bakarak, komik video izleyerek, yılmaz özdil yazıları
okuyarak geçirdim.Sonunda facebook'un pek keyifli bir yer olmadığına karar
vererek ayrıldım.Asosyal hayatıma geri döndüm.
Twitter konusunu sonra
işleyeceğim saygılar sevgiler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder