10 Ocak 2012 Salı

Sosyal Medya'da Karamsar Olmak



Herkesin malumudur, facebook artık hayatımızda, kabul etmek gerekiyor, saygı duyurak ve mark abimize selam ederek başlarsak, her karamsar gibi bende böyle ortamları pek merak etmem ve içine girmem diyordum, bir gün kendini sosyal medya misyoneri sanan hocamızın herkes ödevlerini facebook üzerinden yapacak ve oradan benim profilime yollayacak demesiyle herşey değişti .İsteksizce kayıt oldum, Ücretsizdir ve her zaman ücretsiz kalacaktır. sözüyle mutlu oldum, mavi bir okyanusa girmiş gibi oldum, henüz sayfam bomboştu ve hiç arkadaşım yoktu, bu öyle bir his ki kendinizi sözde sosyalleşmeye mecbur zannediyorsunuz, üye olduktan 3 saniye sonra bu kişileri tanıyor olabilirsiniz diye 3 5 kişiyi bana göstermeye başladı, mahallede kavga ettiğim, aynı sırayı çizdiğim, lisede kavga ettiklerimi görmek beni mutlu etti, bu mutluluk kısa sürdü, mahallemizin orta yaşlı amcaları, veletleri ve esnafıyla karşılaşınca moralim biraz düştü fakat son bombayı görmemiştim, milletin profil resimleriyle dalga geçerken bir anda lisedeki platonik aşkımın adını gördüm hemde terbiyesiz bir ifade ile bu kişileri tanıyor olabilirsiniz gördüm, erol köse görmüş seda sayan gibi oldum, ilk önce şaşırdım sonra dondum sonra sinirlendim, platonik sandığım, kimsenin bilmez dediği aşkımı facebook biliyordu, tanıma ihtimalimi bilmişti, bu durumdan hemen kurtuldum, profili gezinmeye, resimlerine bakmaya başladım, lisede güzel olan kız liseden sonra gelişen pokemonlar gibi farklı bir imaja bürünmüştü, acayip acayip pozlar vermiş, avm'lerin tuvaletlerindeki aynlarda fotograf çekmişti, çok güldüm bu duruma, ayrıca beğendiği grupları görünce keyfim yerine gelmişti.yaklaşık 4 saatimi milletin profiline bakarak, komik video izleyerek, yılmaz özdil yazıları okuyarak geçirdim.Sonunda facebook'un pek keyifli bir yer olmadığına karar vererek ayrıldım.Asosyal hayatıma geri döndüm.

Twitter konusunu sonra işleyeceğim saygılar sevgiler. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder