26 Şubat 2012 Pazar

Semt Pazarları ve Karamsarlar

Türklerin insanlığa kattığı en büyük değer olan semt pazarları karamsarlar için kabustur.Hiçbir karamsar yoktur ki alışveriş için pazara istekle, arzuyla gitmeleri için buna zorunlu nedenleri vardır.Bunlar aile baskısı,öğrenci elindeki bütçeyi dengeleme,marketlerden aldıkları bayat ve pahalı ürünlerden bıkmaları  sayılabilir.


Bir karamsar sem pazarına gitmemek için her şeyi dener çünkü pazarlar kalabalıktır,hırsızların en sevdiği yerlerdir,pazarcılar dolandırıcıdır,(bu konuda kitap yazılabilir), ucuz alındığı zannedilen ürünler pahalıya gelir, bir kiloluk domatesin yaklaşım yarım kilosu çürüktür,pazarcıların domatesleri şeffaf poşet yerinde kese kağıdına koymasının nedeni budur.İyi olan meyve ve sebzeler öne yerleştirilir,ezik, çürük olanlar en dipleri, müşterinin göremeyeceği yerlere konur.


Pazarcıların tümü pazarlama gurusudur,onlara göre satııkları  her elma starkingtir, suludur, serttir, her portakal washington portakalıdır.her taze fasulye ayşedir fatma dır.Kış günü sera domatesine de bahçe domatesi yazarlar.


Karamsarlar bunların farkındadır,anneler kesinlikle bize inanmaz,milyonlarca yıldır olduğu gibi semt pazarları baki kalacaktır.Anneler pazarları sever, hasta da olsa sakat ta olsa pazara gider.Elinde onlarca poşetle eve gelmeleri onları mutlu eder.Çocuklar ise pazara gitmeyi sevmezler, pazardan alınan bayramlıklar mahallede 'pazardan mı' dalgasına konu olur.Çocukların yaşadıkları dram yeterince acıdır.


Son olarak bir pazarcının feminist kadına buyrun bağyan demesiyle,kafasına çantayı yemesi ve kadının bayan değil kadın diyeceksin gerizekalı diyerek bağırması da candır.